Hayat Pahalılığı ve Bereketsizliğe Manevi Yönden Bakış
- Editör
- 4 May
- 2 dakikada okunur
Bismillahirrahmanirrahim
Günümüzde içinde yaşadığımız toplumun (Maddi olarak) en büyük problemi hayat pahalılığı yani enflasyondur. Bu durum çoğunlukla teknik ve yüzeysel olarak ele alınmakta ve ne yazık ki işin perde arkası yani manevi yönü ihmal edilmektedir.
Bir hadisi şerifte şöyle buyurulur;
“Allah faizi malını mahveder(Faiz karışan malın bereketini giderir), sadakaları ise artırır (bereketlendirir)”(Tirmizî, Zekât,28)
Bir çok ayette de sosyal düzenin ve adaletin temel gereği olan zekat namaz emrinden hemen sonra gelir;
وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَٓاءُ بَعْضٍۢ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ
وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَيُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ
وَيُط۪يعُونَ اللّٰهَ وَرَسُولَهُۜ
"Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler" Tevbe.71
Allah'ın emri olan ve İslam'ın 5 şartından birisi olan zekatı toplumumuzun yüzde kaçı veriyor? Toplumdaki zenginler fakir fukarayı düşünecekleri yerde sadece kendi çıkarlarını, kârlarını düşündükçe sosyal adaletsizlik yayılır. Ne fakir fukaraya karşı ne de devlete karşı görevler yerine getirilmiyor. Hadis-i şerif bu konuda bizi uyarıyor;
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” (Hâkim, II, 15; Heysemî, VIII, 167.)
Bütün ülke vatandaşları bizim komşularımızdır. Filan kesim, falan kesim geçim derdinde iken vicdanlı bir müslümanın kendisinin mutlu olmasına imkan var mı?
Toplum olarak (toplumun geneli îtibari ile) davranış ve tutumumuza göre muamele görürüz. Bir toplumda gayrimeşru kazanç ve faizli muameleler yaygınlaştıkça bereket azalmakta... Hayır işleri, zekat ve sadaka yaygınlaştıkça da ortam bereketlenmekte. Müslümanız ama faizle iş yapmaktan vazgeçemiyoruz. Allah'ın (cc) yasaklarını çiğnemekten bereket umuyoruz. Sonunda da tokat üstüne tokat yiyoruz.
İş ahlakına da (bir kısım itibari ile) riayet etmiyoruz. Kul hakkı, vergi kaçırma, sahtecilik, işini düzgün yapmamak, zamanında ödeme yapmamak vb. almış başını gidiyor. Sonunda "neden böyle oldu" diyoruz!!
Allah'ın emirlerini, farzlarını uygulamadan ve yasaklarından kaçmadan bir toplumun mutlu olabilmesinin imkanı var mıdır? İlahî cezalar, ameller cinsinden gelir...Namazı aksatmak veya kılmamak, aşırı çalışmak zorunda kalmak olarak geri dönecektir. Zekat vermemek, faiz gibi haramlara bulaşmak ve iş ahlakının bozulması da hayat pahalılığı ve bereketsizlik olarak geri dönmektedir. Faize bulaşan kişi de malını kaybetmek veya maddi zararlara uğramak durumunda kalacaktır.
Toplum olarak mutlu olmak istiyorsak Allah'ın emir ve yasaklarına riayet etmeli ve sadece kendimizi düşünmekten vazgeçip toplumdaki fakir fukaranın hali ile de dertlenmeliyiz...Zira Resulullah (sav) bu konuda da bizi uyarmaktadır;
“Mü’minlerin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir.” (Hâkim, IV, 352; Heysemî, I, 87)
Allah (cc) tüm insanlara ve müslümanlara şuur ihsan buyursun...
Selametle
Kommentare