top of page

Hz.İsa (AS) Öldü mü?

  • Editör
  • 9 Kas
  • 5 dakikada okunur

Bismillahirrahmanirrahim

  Hz.İsa AS, Resulullah (SAV) tan önce geönderilen israiloğullarının peygamberlerinden birisidir ve kendisine kitap verilenlerdendir. Daha ana karnındayken müstesna bir şahsiyettir. Hz Adem gibi babasız yaratılmıştır. Daha beşikte iken insanlarla konuşmuştur. Yaşarken pek çok mucizeyi açıkça göstermiştir. İsrailoğullarının dinlerini tahrifleri karşısında pek çok konuda onları uyarmış, kınamış ve sonunda onların düşmanlıklarını celbetmiştir. Bunun üzerine yahudiler kendisini öldürmek için harekete geçmişler, ancak (İslam inancına göre) Allah Tealanın koruması ile buna muvaffak olamamışlardır.

   Diğer bütün peygamberlerin hayatlarında olduğu gibi İsa (As) ın hayatından da Kur’an bize pekçok ibretler ve mesajlar sunmaktadır. Yazımızın konusu olan kısımda yani İsa (As) ın hikayesinin nasıl noktalandığı konusunda günümüz Hıristiyanları ile İslam akaidi taban tabana ters bir inanç içindedir.

Hz.İsa ile ilgili İnançlar

   Hıristiyanlar, Hz.İsanın asıldığını (çarmıha gerildiğini) ve çarmıhta öldüğünü, sonra da diriltilip göklere yükseldiğini iddia ederek bu hususu dinlerinin amentüsü haline getirmişlerdir. Onlar bu inançlarına farklı manalar da yükleyerek teslis (üçleme) itikadlarına dayanak yaparlar. Hem Hz.İsaya(haşa)  tanrılık vasfı yüklerler hem de onun öldürüldüğünü yani kendilerine göre tanrı kabul ettikleri varlığın öldüğünü ileri sürerek bu inançlarıyla da çelişirler.

   İslama göre ise Hz.İsa Yahudiler tarafından ne asılmıştır ne de öldürülmüştür. Allah Teala tarafından yahudilerin elinden kurtarılarak bedeni ve ruhu ile birlikte yüce bir makama yükseltilmiştir ve halen hayattadır. Yani İslam itikadı Hıristiyanlardan taban tabana zıt olarak ne çarmıh olayını, ne de öldürülme olayını kabul etmez.

Kur’ana göre Hz.İsa’nın hikayesinin sonu

   İslamın temel kaynağı olan Kur’anda Hz.İsanın dünyadaki  son dönemi ile ilgili olarak şunlar belirtilir.

وَقَوْلِهِمْ اِنَّا قَتَلْنَا الْمَسيحَ عيسَى ابْنَ مَرْيَمَ رَسُولَ اللّٰهِۚ وَمَا قَتَلُوهُ وَمَا

صَلَبُوهُ وَلٰكِنْ شُبِّهَ لَهُمْۜ وَاِنَّ الَّذ۪ينَ اخْتَلَفُوا فيهِ لَفي شَكٍّ مِنْهُۜ مَا لَهُمْ

بِه مِنْ عِلْمٍ اِلَّا اتِّبَاعَ الظَّنِّۚ وَمَا قَتَلُوهُ يَقينًاۙ

Ve «Allah elçisi Meryem oğlu İsa'yı öldürdük» demeleri yüzünden. Halbuki onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat (öldürdükleri) onlara İsa gibi gösterildi. Onun hakkında ihtilâfa düşenler bundan dolayı tam bir kararsızlık içindedirler; bu hususta zanna uymak dışında hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve kesin olarak onu öldürmediler. Nisa.4/157

  Bu ayette kesin olarak ve açık bir şekilde Hz.İsanın çarmıha gerilmediği ve de öldürülmediği belirtilmektedir.

İBRET

Bir topluluğun Lideri…İslam dinine hizmet ettiğini ileri sürmekte… Bir vaazında Hz.İsa ile ilgili ifadelerinde Onun Yuhanna İncilinde belirtildiği gibi çarmıha gerildiğini ifade ediyor. Kur’an ayetlerindeki Hz.İsanın asılmadığı ve öldürülmediği ifadesine rağmen…

 

 Bu ayeti teyid eden sonraki ayet ise şöyle devam eder;

بَلْ رَفَعَهُ اللّٰهُ اِلَيْهِۜ وَكَانَ اللّٰهُ عَزيزًا حَكيمًا

Bilakis Allah onu kendi katına yükseltti. Allah Güçlü'dür, Hakim'dir. Nisa.4/158

Müfessirler, bu ayetteki “bilakis” ifadesinin, önceki ayetteki kesin olarak Hz.İsayı öldürmedikleri şeklindeki ifadeyi teyid ettiğini ve “öldürmek şöyle dursun tam tersine” manasına geldiğini  belirtmektedirler. Yani, Hz.İsa’yı yahudiler öldürmek bir yana bilakis (öldürülmekten kurtararak) Allah onu kendi katına yükseltti demektir. Burada hassas bir nükte vardır. Bazı ilahiyatçılar, “evet yahudiler onu öldüremediler ancak Allah onu önce kurtardı daha sonra da kendisi öldürdü ve sonra da kendi katına yükseltti iddiasındadırlar. Halbuki bu yorum bu ayetteki “bel=bilakis” kelimesi ile çelişmektedir.

-        İsa AS yahudilerin öldürmesinden kurtarılıp daha sonra ise “öldürülmeden kurtarılma manasının tam aksine” hem de daha (islam alimlerinin çoğunun kabulünee göre) 33 yaşında iken neden öldürülsün?

-        Allah CC “İsa’yı önce kurtarıp sonra da onu “hemen” kendisi öldürdü ise bu durumda kurtuluş nerede kaldı?

-        Allah CC Hz.İsa’yı hem beden hem de ruh olarak katına yükseltmekten (haşa) aciz midir?

-        Hıristiyan akidesinin bir zaruriyatı olan ve teslis itikadlarına malzeme yapılan Hz.İsanın (diğer tüm insanların günahlarına kefaret olarak) öldüğü (veya öldürüldüğü) inancı makul bir düşünce sistemi midir?

Ayetlerdeki Teveffi kelimesinin Manası

  Günümüzde, diğer Kur’an ayetlerinden hareketle Hz.İsa’nın öldüğünü söyleyen bazı ilahiyatçılar çıkmaktadır. Bunlardan bir kısmı, Hz İsa’nın yahudiler tarafından öldürülmediğini, ancak daha sonra Allah Tealanın onu vefat ettirerek göğe yüksettiğini belirtmektedirler. Bunlar Kur’an ayetlerindeki lugat inceliğini dikkate almadan ve konuyla ilgili diğer ayetleri de nazara almadan hareket etmektedirler.

 اِذْ قَالَ اللّٰهُ يَا عيسٰٓى اِنّي مُتَوَف۪يكَ وَرَافِعُكَ اِلَيَّ

Hani Allâh buyurmuştu ki: “Ey Îsâ! Şüphesiz Ben seni (yeryüzünden) tamamen al(ıp ikinci kat semaya kaldırarak, Yahudilerin öldürme teşebbüsünden kurtar) ıcıyım, seni Kendi (meleklerimin karargâhı olan gökleri)me yükselticiyim.Al-i İmran.3/55

   “Kur’anı Mecid ve Tefsirli meali alisi”nde, bu ayette geçen “Teveffi” kelimesinin öldürme manasında değil, lugat olarak “Tamamıyle alma” manasında olduğuna dikkat çekilir. Ayetin devamındaki “seni kendime yükselteceğim” ifadesinin de ölen diğer insanlardan farklı olarak Hz.İsa’nın hem beden hem de ruh olarak diri şekilde göğe yükseltilmesi manasına geldiğini belirtir.

   F.Razi de “Teveffi” kelimesinin beden ve ruh olarak tamamen göğe yükseltmek manasında olduğunu belirtir.

   Birinci incelik  “Teveffa” kelimesi “Mevt” kelimesinden farklıdır. Çoğu müfessir “Teveffa” kelimesinin “kabz” yani teslim almak manasında olduğunu belirtirler. Buna göre teveffa kelimesi, kesin ölüm anlamına gelen “mevt” kelimesinden daha geniş bir mana ifade eder. Nitekim Kur’an ayetlerinin bazılarında mevt kelimesi geçer

… وَلَقَدْ كُنْتُمْ تَمَنَّوْنَ الْمَوْتَ مِنْ قَبْلِ اَنْ تَلْقَوْهُ

And olsun ki, ölümle karşılaşmadan önce onu temenni ediyordunuz.Al-i İmran.3.143

  “Mevt” olayında sadece ruhun kabzedilmesi ve cesetle bağının kesilmesi söz konusu iken “teveffa kelimesi ise hem bu manayı hem de ruh ve bedenin birlikte teslim alınması (ölüm vuku bulmadan)  manasını kapsar. Bundan yola çıkarak müfesiriler bu ayetle ilgili değişik yorumlar yapmışlardır. Bir kısmı manayı “ölüm” olarak almış iken çoğu da “beden ve ruhun birlikte kabzedilmesi” olarak anlamışlardır. Bir kısım müfessir de kelimeyi “uyku” manasına almışlardır. Ancak yine de “Mevt” yerine “Teveffa” kelimesinin kullanılması manidardır.

   İkinci incelik  “Teveffa” kelimesinin “Ölüm” manasına alınmasının uygun olmamasının sebebi,  Nisa.157 de geçen “…kesin olarak onu öldürmediler” ve Nisa.158 de geçen “Bilakis…” ifadeleridir. Ayetlerdeki bu ifadeler, yahudilerin İsa AS ı öldüremediğini açıkça haber vermektedir. Ancak bu ayetlerde Allah’ın önu daha sonra hemen bizzat kendisinin öldürdüğü gibi bir ifade yoktur.

   Üçüncü incelik Ali İmran 55. ayette “Teveffa” kelimesi geçmiş zaman kipinde değildir. Bu kelimenin kullanılış şekli olan “Müteveffike” kelimesi tefsirlerde “Tamamen Alıcıyım” şeklinde masdar olarak veya “Kabzedeceğim” şeklinde gelecek zaman şeklinde belirtilmiştir. Bu durum da kelimenin Hz.İsanın ecelinin gelerek Allah tarafından ruhunun kabzedildiği manasında olmadığını göstermektedir. Allah Teala’nın potansiyel olarak Hz.İsa As’ın sadece  ruhunu veya bedeniyle birlikte ruhunu kabzetme kudretinde olduğunu ifade etmektedir. 

Resulullahtan önceki İnsanların da ölümlü olmaları

   Bazı ilahiyatçılar, şu ayetten yola çıkarak Hz.İsanın öldüğünü kanıtlamaya çalışırlar

وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَهُمُ الْخَالِدُونَ

Biz, senden önce de hiçbir beşere ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ebedî mi kalacaklar? Enbiya.21/34

   Bu ayette, Resulullahtan önceki hiçbir beşerin ölümsüz olmaması, onların hepsinin geçmişte öldüğü anlamında değildir. Tüm beşerin potansiyel olarak fani oldukları manasınadır. “Senden önceki herkes ölmüştür” gibi bir manaya gelmez. “Ölüm eninde sonunda herkes için vardır” demektir. Bu ifade ve mana, takip eden ayet ile de uyum içindedir.

… كُلُّ نَفْسٍ ذَٓائِقَةُ الْمَوْتِۜ

Mutlaka her nefis ölümü tadıcıdır…Enbiya.21/35

  Nitekim bu ayette de “her nefis ölümü tatmıştır” denmemektedir. Geçmişte ölenler olduğu gibi şu anda da olmaktadır ve gelecekte de ölüm her nefsin başına gelecektir gibi geniş bir mana vardır. Zaten ehli sünnet alimleri de Hz.İsa’nın henüz hayatta olmasının ileride ölmeyecek olduğu manasına gelmediğini, onun da fani olduğunu ve (dünyaya nüzul olayından sonra) eceli gelince öleceğini belirtmektedirler. Bunu teyid eden bir hadis şöyledir;

 "İsa yeryüzünde 40 yıl kalacak, Allah’ın kitabı ve benim sünnetimle amel edecek ve sonra vefat edecektir.”  Müsned, 2/437, 6/75

Hz.Adem(AS) ile Hz.İsa (AS)’ın durumunun benzer olması 

Bir Ayette Hz İsanın Allah katındaki durumunun Hz Adem gibi olduğu ifade edilmektedir.

… اِنَّ مَثَلَ عيسٰى عِنْدَ اللّٰهِ كَمَثَلِ اٰدَمَۜ

 Şüphesiz, Allah katında İsa’nın durumu Adem’in durumu gibidir.  Al-i İmran.3/59

   Bazı tefsirciler, bu benzerliği ikisinin başlarına gelen olaylara da şamil ederler. Hz.İsadan önce de Hz.Adem (AS)ın anasız ve babasız olarak topraktan yaratılıp kendisine ruh üflendikten sonra Cennete konulduğu ayetlerde belirtilmektedir. Topraktan yaratılma işi, dünyada gerçekleşmiştir. Daha sonra da yeryüzünden alınıp Cennete konulmuştur. Bu sebeple, beden ve ruh olarak dünyadan alınıp başka bir boyuta, hayat şekline geçirilme ve uhrevî mertebelere  yükseltilme olayı Hz.İsa dan önce de olmuştur.

… وَقُلْنَا يَٓا اٰدَمُ اسْكُنْ اَنْتَ وَزَوْجُكَ الْجَنَّةَ

Dedik ki: “Ey Âdem! Sen ve eşin cennete yerleşin…Bakara.2/35

Sonuç

   Hz.İsa (As) İslam inancına göre henüz hayattadır, çarmıha gerilmemiştir ve ölmemiştir, beden ve ruh olarak göğe yükseltilmiştir. Her şeye gücü yeten yüce Rabbimiz, sonsuz kudreti ile bunu yapmaya elbette kadirdir. İslam inancı, bu konuda itikad olarak Hıristiyan inancından tamamen farklıdır. Bu konuyu dikkatle incelemeden ve bütün Kur’an ayetlerine yeterince dikkat etmeden yapılan açıklamalar, İslam dini ve ehli sünnet yolu ile kat’iyen bağdaşmamaktadır. Ayrıca, farkında olmadan, diğer dinî inançların İslam'a ve gerçeklere aykırı prensiplerinin kabul edilmesi anlamına gelmektedir. Günümüzde her gün ortaya çıkan İslam akaidi dışındaki  inanç sahibi çeşitli topluluklara karşı ümmeti korumakla görevli olanların itikad ile ilgili beyanlarına çok dikkat etmeleri gerekmektedir.

 

Hz.İsa, Allahın kelimesi

Sonsuz Kudret sahibinin büyük mucizesi

Hz.İsa, yahudilerden kurtarılan

Beden ve ruh olarak semadadır  kendisi

 

 

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Günümüzün Putları

Bismillahirrahmanirrahim    Tarih boyunca insanlar, Allah’ın varlığını kabul etseler de, zamanla O’na ortak koşma hatasına düşmüşlerdir. Nuh kavminden, Âd ve Semûd’a, İbrahim (a.s.)’ın yaşadığı dönemd

 
 
 
Allah’ın (cc) Bekâ Sıfatı

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيِ Bekâ Sıfatının Anlamı    Bekâ (البقاء) kelimesi Arapça kökenli olup “devam etmek, ebedî olmak, yok olmamak” anlamlarına gelir. Allah Teâlâ için düşündüğümüzde ise

 
 
 
Allah'ın (cc) Kıdem Sıfatı

Bismillahirrahmanirrahim    İslâm akaidinin temel esaslarından biri, Allah Teâlâ’nın ezelî ve ebedî oluşudur. “Kıdem” sıfatı, zatî sıfatlardandır ve Allah’ın başlangıcının olmaması, yani O’nun varlığı

 
 
 

Yorumlar


bottom of page