Kainatta Allah'ın (cc) İsimlerinin Tecellileri
- Editör
- 28 Eki
- 3 dakikada okunur
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيم
Bismillahirrahmanirrahim
Kâinat, Allah’ın kudret, hikmet ve rahmet sıfatlarının tecelli ettiği bir sanat galerisidir. Her varlık, görmesini bilenler için Allah’ın isim ve sıfatlarını yansıtır. Kur’ân-ı Kerîm, insanı defalarca kâinata bakmaya, oradaki ilahî izleri görmeye davet eder:
"إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاخْتِلَافِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لَآيَاتٍ لِأُولِي الْأَلْبَابِ"
“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde akıl sahipleri için ibretler vardır.”(Âl-i İmrân, 3/190)
Bu ayet, kâinatın sıradan ve başıboş bir varlıklar topluluğu değil, Allah’ın isimlerinin yansıdığı bir “ilahî kitap” olduğunu ne kadar güzel bildirir.
Allah’ın Esmâü’l-Hüsnâ’sının (Güzel İsimlerinin) Kâinattaki Yansımaları
a) El-Hâlık (Yaratan) ve El-Bârî (Kusursuz Yaratan)
Varlıkların, özellikle de canlıların yaratılışlarınaki düzen, ölçü ve denge, bizlere Allah’ın muhteşem yaratma kudretini gösterir:
"الَّذِي خَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ فَقَدَّرَهُ تَقْدِيرًا"
“O Allah ki, her şeyi yaratmış, her birine bir ölçü ve düzen vermiştir.”(Furkân, 25/2)
En küçük daireden (mikrokozmos) en büyük daireye (makrokozmos) kadar her aşamada, canlıların yaratılmasında nice harikulade haller görürüz. Hücrelerin içerisine adeta bilgisayar hafıza kartları, enerji santralleri, atık boşaltma üniteleri, hücre zarlarında iyon düzenleyiciler, hücre sıvısında biyokimyasal faaliyetler vb hepsi her an kusursuz işler. Gözümüzü en büyük daire olan gezegen ve galaksilere çevirdiğimizde de evrendeki kusursuz hesaplamalar, gök cisimleri arasındaki mükemmel ahenk, her bir gezegendeki harikulade vazifeler, işleyişe sağladıkları katkılar, El-Hâlık ve El-Bârî isimlerinin birer tecellisidir.
b) Er-Rahmân ve Er-Rahîm (Merhametli, Esirgeyen)
Kainatta tecelli eden Rahmet, tüm varlıkları kuşatan bir ilahî sıfattır. Bu tecelliyi ilk önce ana rahminde görürüz. İnsan nesli, dokuz ay boyunca karnındaki yavrusunu her türlü tehlikeden korur, onu besler ve dünya şartlarına hazır hale gelinceye dek muhafaza eder. Doğumdan sonra da anaların yavruları üzerindeki şefkat ve kollama faaliyetleri dillere destandır. İşte her canlıda müşahade ettiğimiz bu şefkat, Allah’ın Rahman isminin analar vasıtası ile tecellisidir.
"وَرَحْمَتِي وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍ"
“Rahmetim her şeyi kuşatmıştır.”(A’râf, 7/156)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyurur:
“Allah rahmeti yüz parçaya ayırdı. Doksan dokuzunu yanında tuttu, birini yeryüzüne indirdi. O bir parça rahmetle mahlûklar birbirine merhamet eder.”(Buhârî, Edeb 19; Müslim, Tevbe 17)
Güneşin ısısı ile dünyadaki canlıların başını şefkatle okşaması, yeryüzünde en çok ihtiyaç duyduğumuz maddelerden olan suyun her zaman yanıbaşımızda bulunuşu, yağmurlarla bizi yıkaması, suyun akıl almaz deveranı, yeryüzünün bizim barınmamızı sağlayacak şekilde olması hep bu isimlerin yeryüzündeki tecellileridir.
c) El-Hakîm (Hikmet Sahibi) ve El-Alîm (Her Şeyi Bilen)
Kâinatta hiçbir şey başıboş ve rastgele değildir. Her şey bir ölçüye, bir hikmete, bir dengeye göre yaratılmıştır.
"إِنَّا كُلَّ شَيْءٍ خَلَقْنَاهُ بِقَدَرٍ"
“Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık.”(Kamer, 54/49)
Bir yaprağın düşüşü, bir yağmur damlasının inişi bile O’nun ilminin kapsamı dışına çıkmaz. Karanlıkta, kimsenin görmediği bir dehlizdeki karıncanın ayak sesleri, geceleri el-ayak çekildiğinde kendi kendine ağlayarak dua eden bir muhtacın ilticası, kimselerin umursamadığı garip bir mazlumun iniltisi… Evet tüm bunlar ve daha fazlası, O’nun bilgisindedir.
"وَعِندَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَا إِلَّا هُوَ"
“Gaybın anahtarları O’nun yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez.”(En‘âm, 6/59)
d) El-Kâdir (Güç Sahibi) ve El-Kayyûm (Her Şeyi Ayakta Tutan)
Kâinatın varlığını sürdürmesi, Allah’ın kudreti ve kayyûmiyeti sayesindedir.
"إِنَّ اللَّهَ يُمْسِكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ أَنْ تَزُولَا"
“Allah, gökleri ve yeri yok olmasınlar diye tutuyor.”(Fâtır, 35/41)
Her atom, her zerre, her gezegen, her şey bu kudretin idaresindedir. O izin vermedikçe hiçbir şey var olamaz, O kainatı her an muhafaza etmese hiçbir şey varlığını sürdüremez, dağılır gider.
e) El-Müzeyyin (Süsleyen) ve El-Cemîl (Güzelliğin Sahibi)
Kâinatın her köşesi, Allah’ın güzelliğinin bir tecellisidir. Bu güzellikleri gelin duvağı gibi bezenmiş tavus kuşunda da müşahade ederiz, galaksilerin muhteşem renk cümbüşlerinde de. Nakışlı tül perde gibi zarif süs balıklarında da gözleriz, yağmurdan sonra açan gök kuşağında da. Ressamın tuvalinden çıkmış gibi rengarenk boyanmış papağanlarda da görürüz, ışıklarla bezenmiş çeşitli gök cisimlerinde de…
"إِنَّا زَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِزِينَةٍ الْكَوَاكِبِ"
“Doğrusu Biz, en yakın göğü yıldızlarla süsledik.”(Sâffât, 37/6)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur:
“إِنَّ اللَّهَ جَمِيلٌ يُحِبُّ الْجَمَالَ”
“Allah güzeldir, güzelliği sever.”(Müslim, Îmân 147)
Bir gülün mis gibi kokusu, bir kuşun ses sanatkarı gibi ahenkli ötüşü, bir kavunun şahane tadı hepsi bu ismin yeryüzündeki izleridir. Görmesini bilene…
Kâinatı Okumak: Tefekkür ve Marifet
Kur’an, insanı hem dış âleme (âfâk) hem iç âleme (enfüs) bakmaya davet eder:
"وَفِي الْأَرْضِ آيَاتٌ لِلْمُوقِنِينَ، وَفِي أَنْفُسِكُمْ أَفَلَا تُبْصِرُونَ"
“Yeryüzünde iman edenler için nice deliller vardır. Kendi nefislerinizde de; görmüyor musunuz?”(Zâriyât,51/20-21)
Kâinat, Allah’ın isimlerinin tecelli ettiği “açık bir kitap”tır. Onu okuyabilen gözler, her varlıkta tevhidin bir yansımasını görür.
Sonuç
Kâinatta hiçbir şey boşuna değildir. Her zerre, Allah’ın bir ismini gösterir. Hakkıyla tefekkür eden zihinler ve bundan hissedar olan kalpler, bu tecellileri fark ettikçe marifetullah’a (Allah’ı bilmeye) yaklaşır, yakınlık dairesine girerler.
"الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَىٰ جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَٰذَا بَاطِلًا سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ"
“Onlar ayakta, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler ve derler ki: Rabbimiz! Sen bunları boş yere yaratmadın. Seni tenzih ederiz; bizi ateşin azabından koru.”(Âl-i İmrân, 3/191)
Allah (cc) Kainata ibret nazarıyla bakabilmeyi, her zerrede Onun güzelliklerini temaşa edebilmeyi ve doğru yolda olabilmeyi nasip eylesin.
Selâmetle

Yorumlar